Blog

Hayatınızda En Az Bir Kere İzlemeniz Gereken 5 Film

En iyisinden en kötüsüne film camiasında binlerce çeşit film bulunuyor. Bu kadar çeşitliliğin arasında hayatınızda en az bir kere izlemeniz gereken filmler var. Bu filmleri izlemeniz için oyuncu kadrosundan yönetmenine, konu akışından çekim tekniklerine kadar pek çok sebep bulunuyor. Bu filmler yayınlanmalarının üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin etkileyiciliklerinden hiçbir şey kaybetmezler. 

Kült filmler olarak isimlendirdiğimiz bu filmleri herkes ömründe en az bir kez izlemeli. Muhteşem yönetmenlerin yönettiği, birbirinden başarılı oyuncuların oynadığı ve konu akışlarıyla zihninizden çıkaramayacağınız kült filmleri sizin için listeledik. 

1. Yeşil Yol 

Yeşil Yol filmi tüm zamanların en iyi filmlerinden biri. 1999 yapımı dram filmi Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanmış. Kitap ve film konusunu ABD’de yaşanmış gerçek bir hikayeden alıyor. 

İri yarı bir adam olan John Coffey, iki kızı öldürmekten dolayı tutuklanır. Aslında masum olan bu mahkum ne kadar korkutucu gözükse de bir o kadar da iyi niyetli ve ince düşüncelidir. İdam tutuklusu olan John Coffey’e kimse inanmaz. 

Hapishanenin başgardiyanı Paul Edgecomb, John’a masum olup olmadığını sorar ve aralarındaki bağ başlamış olur. 

Paul Edgecomb hastadır ve John Coffey bu hastalığı özel güçleri sayesinde iyileştirir. Paul Edgecomb canlıları iyileştirme yeteneği olan ve masum olduğunu bildiği John’u idamdan kurtarmak ister. 

Hayatınızda en az bir kere izlemeniz gereken filmlerden olan Yeşil Yol’ da Tom Hanks, Michael Clarke Duncan, David Morse gibi başarılı oyuncuların oynuyor ve yönetmen koltuğunda Frank Darabont oturuyor. 

2. Esaretin Bedeli 

Esaretin Bedeli, yine Yeşil Yol filmi gibi en iyi dram filmlerinden ve Stephen King’in romanından uyarlanma. Benzer bir konunun bambaşka şekilde işlendiği izlenmesi gereken filmler arasında olan Esaretin Bedeli hapishane şartlarında mahkumların yaşadığı zorluklar, maruz kaldıkları psikolojik ve fiziksel şiddetleri ele alıyor. 

Bankacı olan ve neredeyse normal bir yaşam süren Andy karısını kendisini aldatırken yakalar. Tam eşi ve adamı bir sinirle öldürecekken vazgeçer ve geri döner. Daha sonrasında Andy’nin eşi ve sevgilisi aynı ev içinde ölü bulunur. 

Andy’nin ayak izleri taze olduğu için Andy’yi iki kişiyi mermi yağmuruna tutmaktan yargılar ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirler. Andy masum olduğunu hiçbir türlü kabul ettiremez. 

Andy’nin hayatı tamamen altüst olur. Hapiste defalarca şiddete ve tacize maruz kalır. Hapisteki diğer insanlar da hayatlarından tamamen vazgeçmiş ve hapis dışındaki yaşantıyı unutmuşlardır. 

Hapishanedekiler o kadar uzun süredir oradalardır ki normal hayat artık onlara korkunç ve adapte olması zor gelmektedir. En az bir kere izlemeniz gereken filmlerden olan Esaretin Bedeli suçsuz yere yatan mahkumların normal hayata adapte olamamalarına da yer veriyor. 

Andy bankacı olduğu için cezaevi müdürünün kara para aklama işlerinde yardım etmeye başlar ve bu esnada koruma altında kalır. Daha sonra müdürle aralarında yaşanan gerginliklerden dolayı Andy’nin cezası sebepsiz yere uzar. 

Andy kendisine yapılan zulme karşı buradan çıkacağına emindir ve umudu vardır. 

Filmin yönetmen koltuğunda yine Frank Darabont oturuyor. Oyuncularsa Tim Robbins, Morgan Freeman, Bob Gunton gibi çok başarılı oyuncular. 

3. Çizgili Pijamalı Çocuk 

Ömrünüzde en az bir kez izlemeniz gereken filmler arasında olan Çizgili Pijamalı Çocuk acımasızlıklarla dolu dünyada iki masum çocuğun dostluğunu anlatıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında geçen film 8 yaşındaki başkahraman Bruno’nun hikayesini anlatıyor. 

Berlin’de yaşayan Bruno babasının terfisiyle Polonya’ya taşınır. Henüz burada hiç arkadaşı olmayan Bruno eski arkadaşlarını özlüyordur. Canının sıkılmasıyla çevresini keşfe çıkar. 

Evinin yakınlarında dolaşırken bir toplama kampıyla karşılaşır. Bruno dünyanın acımasız tarafıyla henüz tanışmadığı için toplama kampını sıradan bir çiftlik sanar. 

Toplama kampının sınırına yaklaşır ve kendisi yaşlarında bir çocukla tanışır. Bu çocuğun neden ‘çizgili pijama’ giydiğini ve neden burada olduğunu bilmiyordur. Bruno’nun tek ihtiyacı bir arkadaşken yeni tanıştığı Shmuel özgürlük, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyordur. En az bir kez izlemeniz gereken filmlerden olan Çizgili Pijamalı Çocuk filminde çocukların masum hayatının yetişkinler elinde nasıl sönüp gittiğini gözler önüne seriyor. 

4. Forrest Gump

Bu film ömrünüzde en az bir kere izlemeniz gereken filmler listesinde. 

Forrest Gump drama ve komediyi birleştirebilmiş filmler arasında. Forrest Gump öğrenme güçlüğü çeken, düşük IQ seviyesine sahip biridir. 

Bu sebepten dolayı devlet okulları tarafından kabul edilmez. Annesi pek çok çabayla Forrest’ı bir özel okula yazdırır. Diğer çocuklar tarafından sürekli ezilir ve dalga geçilir. Çocukluk yıllarında fiziksel problemleri de olan Forrest bir gün yürümesinde yardımcı olan demirleri atıp koşmaya başlar. Bu şekilde fiziksel olarak aslında ne kadar güçlü olduğu ve ne kadar hızlı koşabildiği ortaya çıkar. O günden sonr sürekli olarak koşar. 

Forrest Gump rahatsızlığına rağmen pek çok başarı kazanır. Elvis Presley ve Nixon gibi dönemin en tanınmış isimleriyle tanışır. Tesadüf olarak çok önemli tarihi olaylara şahit olur. 

Düşük zekâ seviyesine sahip olmasına rağmen Forrest atletik yeteneklere sahiptir. 

En az bir kez izlemeniz gereken filmlerden olan Forrest Gump En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazanmıştır. Aynı zamanda oyuncu kadrosu da çok güçlü. Başrolde Tom Hanks’in oynadığı ve Robert Zemeckis’in yönettiği Forrest Gump’ın IMDb puanı 8,8. 

5. Dövüş Kulübü

Dövüş Kulübü üyelerinin kesinlikle uyması gereken tek bir kural vardır: Dövüş Kulübü hakkında sakın konuşma. 

Jack sıradan bir hayatı olan sıradan bir gençtir. Hayatındaki monotonluktan epey sıkılmıştır. Yüksek lisans programındadır ve çok iyi bir otomobil firmasında çalışır. Jack kronik uykusuzluk sorunundan muzdariptir. Doktoru Jack’e kanserli hastaların terapi seanslarına katılmasını önerir. 

Jack bu terapilerde Marla’yla tanışır. Marla ve Jack tüketim toplumuna karşı duran karakterlerdir. Kariyer sahibi olsalar da yalnızlardır.

Jack’in evi yanar. Pek fazla arkadaşı olmadığı için bir yolculukta tanıştığı sabun satıcısı Tyler Durden’dan yardım ister. Tyler ve Jack alkol aldıkları bir gece Jack’e kendisine vurmasını ister ve onu kışkırtır. Daha sonra aralarında kavga çıkar ve bu kavgadan sonra Jack’in hayatı tamamen değişecektir. Tyler’ın öncülüğünde bir dövüş kulübü kurmaya karar verirler. 

Jack bu kurulan dövüş kulubünde dövüşmeye başlar ve rakiplerini alt ederek şampiyonluk için çalışmaya başlar. 

IMDb’den 8,8 puan almış filmin başrollerinde Brad Pitt ve Edward Norton oynuyor.

1999 yapımı Dövüş Kulübü herkesin en az bir kere izlemesi gereken filmlerden.

Bu yazıda sizler için en kült filmler arasından 5 tanesini listeledik. Bunun gibi daha birçok içerik için blog sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu

reklam ajansı burs özel okul

seyr-i istanbul halic cafe diş hastanesi ne demek